Corona Virüs ve Kolektif Bilinç

Salgın hastalıkların insanlık tarihinin başlamasıyla, hatta daha önce bile var olduğu kabul edilir. Antik Çağlardan itibaren insanoğlu pek çok salgın hastalık ile mücadele etmek zorunda kalmıştır. Veba, cüzzam, sarı humma, kolera, tifo vb hastalıklar, şu an bizim için sadece hastalık adı olarak var olsa da, o zamanki toplumlar için bu kadar basit değildi. Bundan çok değil, 6 ay önce, 21. yy da tüm dünyanın salgın bir hastalık sonucu karman çorman olacağını söyleseler güler geçerdik. Ama bugün konuştuğumuz ve korktuğumuz şeyleri düşününce, insanoğlu olarak aslında ne kadar aciz olduğumuzu görebiliriz. Baktığınız zaman Orta çağdaki insanoğlu acziyeti ile 21.yy ın evrimleşmiş, süper bilinçli insanoğlu arasında pek bir fark yok gibi.

Tarih boyunca toplumlar üzerinde salgın hastalıkların hem sosyal, hem kültürel hem de siyasal olarak büyük etkileri olmuştur. Kolektif bilinci değiştirmiş ve bu da sanatçıların ürettiklerinden, siyasetçilerin eylemlerine, çiftçisinden işçisine, köylüsünden aristokratına kadar herkesi derinden etkilemiş, savaşların seyrini ve sonuçlarını değiştirmiştir.

O zamanki toplumlara bakınca bu hastalıkların sebebi olarak Tanrı’nın gazabı düşüncesinin hâkim olduğunu görüyoruz. Tüm eski medeniyetlerde insanoğlunun çaresiz kaldığı her durum, özellikle de salgın hastalıklar, insanoğlunun kendi kusurlu davranışının sonucu Tanrı tarafından verilmiş bir cezadır.

Aslında insanların bu tür olaylara verdikleri tepki toplumdan topluma değişiklik gösterse de, salgın hastalıklar genelde insanlığın aynasıdır. Yarattığımız toplumsal ortam, çevre ile olan ilişkilerimizi, siyasi önceliklerimizi ve ahlaki değerlerimizi gözler önüne serer. Dikkat edin hastalık sonrası, deprem yada sel felaketi sonrası kaosun hakim olduğu toplumlar farklı farklı tepkiler verirler. Kimi toplumlarda yağmalama, hırsızlık, cinayet ve tecavüz almış başını giderken, kimi toplumlarda dayanışma ve yardımlaşma söz konusudur.

Her toplumun kendine has zayıflıkları vardır ve aslında virüs bu çatlaklardan sızarak bireysel bedenlerimizden çok toplumumuza zarar verir. Belki de eski medeniyetlerin Tanrı’nı cezası, gazabı dedikleri şey, Tanrı tarafından insanlığa gönderilmiş bir “farkında ol” uyarısıdır. Çünkü benim bildiğim Tanrı cezalandırmaz, dersini anlayacağın şekilde öğretir. Bunu yaparken çeşitli kılıklara girer. Bazen en sevdiğin olur, bazen bir virüs, bazen kızgın dalgalar, bazense deli rüzgarlarla hissettirir kendini toplumlara.

Belki de bu yüzden salgınlar ve afetler, görüldükleri toplumların yapılarını ve yaşam standartlarını anlamamız ve insanlığımızı keşfetmemizi sağlayan büyük sebeplerdir. Marketlerdeki rafları boşaltmak, senden başka kimsenin makarnaya ihtiyacı yokmuş gibi 10 kilo makarna alıp istiflemek, rafta kalan son un paketi için kavga etmek toplum bilincimiz hakkında az da olsa fikir veriyor elbette.

Küçücük bir virüs karşısında kendini süper güç zanneden herkesin ve her devletin aslında o kadar da büyük ve süper olmadığını görmemiz gerektiğini anlatmak istiyordur belki de. Doğal kaynaklarından ötürü sömürülen orta doğu ve Afrika ülkelerinde yaşayan toplumlarda kaos yaratıp, o ülkelerin zenginliklerinden nasiplenen süper güçlü devletler ve buna göz yuman aylak toplumları için, “dünya sizin etrafınızda dönmüyor” demenin Tanrıcasıdır belkide.

İspanya ve İtalya’da aile çok önemlidir bunu herkes bilir. Ama salgına yakalananların ailelerinden uzakta tek başına ölüme terk edilmeleri çok acı bir ironidir. Demek ki herşey olan Aile değil, insanlıkmış.

Bence Corona Virüs sonrası insanlığın kolektif bilincinde büyük değişimler gerçekleşecek. İnsanlık tarihi boyunca var olan bu tür olaylarla ancak bu kadar insan olmayı başarmışız. Belki bundan sonra daha çok insan gibi insan olmayı öğrenebiliriz. Orta Çağ zihniyetinin aksine bunu bir Tanrı’nın gazabı ve cezası olarak değil, eksiklerimizi fark etmek ve insanlığımızı düzeltmek için bir fırsat olarak görebiliriz.

Belki birbirimizi sömürmekten vazgeçer, din,dil,ırk,mezhep ayrımını bir kenara bırakır, hepimiz Dünya’lı olabiliriz. John Lennon’un İmagine şarkısında söylediği gibi ;

Belki hayalperest olduğumu söyleyebilirsin

Ama sadece ben değilim

Bir gün bize katılacağını umuyorum

Ve dünya bir olacak:)

https://www.youtube.com/watch?v=MEt1YuysR2g

Hayata ve ortak bilince katkısı olsun…

Ne Haliniz Varsa Gülün…

Sevgiler…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

83 + = 87